7 Ağustos 2011 Pazar

 beni sev!! yalnızlığına inat!!

önsöz

bu yazıda senin için hazırlanmış emir kipleri içeren cümleler bulunmaktadır. etkisi altında kalman mecburidir.



beni sev. biliyorum yalnızsın. biliyorum sende bu ara bir parça sevgiye muhtaçsın. bu cümle beni muhtaç gibi gösterdi sanırım ama benim muhtaçlığım sevgiye değil. gözlerinin içinde kocaman bir dünya var. yaşamak istediğim gezmek mutlu olmak ve bazen yağmurlarında ıslanmak istediğim bir dünyan var. renklerinde kaybolmuş gibi durman uzaklaştıramıyor beni senden... bilmem neden belki hiçbir ortak noktamızın olmadığını bile bile belki hayatımızı anlayabileceğimiz üç dört cümleyle anlatacağımızı gerisinin boş anlamsız hatta yabancı sözcüklerden oluşacağını bile bile gülüşüne hayran olmak güzel birşey. ve yalnızca bu sebepten beni sev! dünyada bir gün olsun ve o gün sev beni. öğreneceğimiz çok şey var hayattan bugün sadece beni öğren. saçlarımın rengini, gözlerimin rengini, bugün giydiğim kıyafetlerin renklerini saçımdaki tokayı, parfümümün içine saklanmış çiçeği öğren. yapabilirsin! yapmalısın! en sevdiğim çiçek papatya ama en tatlı kokan çiçek nergis. hangisinin daha özel olduğunu bir bulmaca gibi çözmelisin. o gün günlerden cuma olmalı belkide pazar. bir dönem kapanmalı kafan bomboş olmalı ki benimle doldura bilesin o günü. yeni yıl sevgililer günü herhangi bir bayram karışmamalı ki ilerde hatırladığında yalnızca bir marş ya da saçma sapan anlamlar yüklenmiş nesneler veya cümleler yüklenmemiş olsun ve kolay unutulmasın. insanın doğum gününü bile unutabileceği günler oluyor. sabah birden aklına gelmeli yüzünü yıkarken. öyle güzel bir gün seç sadece benim için!!! o gün ben ve sen yan yana gelip biz olalım. ufak bir hikaye yaz sen, hayal bile olsa bir hikayemiz olsun. anlat bana tamda ayrılırken. belki anlamsız yabancı cümlelerin içinde kaybolmayız ama kaybolursak.... aklımda kalmalı hikayen hem acı hem tatlı hemde şekerlemeler olsun içinde biz lolipop sevelim. beyaz atlı prensler ya da üvey annesi aptal kız kardeşlerle kocaman ormanlar da olmasın. bir cafe bir cadde bir sen bir ben bir biz sade olsun vanilyalı dondurma gibi sade!!! sakın söyleme sevsen de beni sakın!!! bozma hiçbir şekilde anlamını bugünün. bugün sadece öğreneceğiz seni beni. eğer anlarsak nasılsın iyi misinli cümlelerden sonra birbirimizi. söyleyecek zamanımız olur elbet ya da sadece biliriz sevginin var olduğunu var olduktan sonra ne gerek ses vermeye.yalnızsın biliyorum, helede şuan senin için yazılmış bu cümleleri hala saçma bulmadan okuyabiliyorsan yalnızsın işte.
ortada kalakalmış  bir parça, konuşmaya ihtiyacın var. belki ağlamaya ama ağlamak zordur bir başkasına. güçlü görünmek ister insan yabancılara. ben yabancı olmayacak kadar tanımanı istiyorum bizi.. tanı bizi!! yalnızlığına inat, sev bizi!!!
Yazık Bu Masallara

Çello çalmak isterdim hala da isterim ama bacaklarım korkutuyor beni.  Hayatında kendi için hiçbir şey yapmayan insanlardanım, bende o insanlar gibiyim. O  kadar alışmışım ki başkaları için yaşamaya, bana hiç sıra gelmemiş. Dememişler ki gel bizde bir dakika olsun senin için yaşayalım şu hayatta, bırak koyver bir dakika düşünme hiçbir şeyi. ama uyanıyorsun aniden bomboş  kocaman bir hayatın ardından sana bencillik bile yapmış olduklarının farkına varıyorsun. Onların egolarıyla dolmuş her yanın için bile, nefes gibi çekmişsin içine dopdolu olmuşsun kafanı başka yöne çevirtmez olmuşlar. Birgün sen çıkıvermişsin kendi kendinin karşısına, o kadar başkası dolmuşsun ki suratına çarpan tokat gibi yüzün biranda uyandırıveriyor seni. Geriye ne yapar insan kendi için diye düşünmek kalıyor. ne yapmalı ne demeli nereden başlamalı?? bir şizofren gibi hayaller görüyorsun.İşte o zaman komplo teorileri  kuruyorsun senin üzerinde uygulanmış. bundan olsa gerek korkuyorsunda geçmişinden x kişi ve y kişi sürekli kovalıyorlar seni, isteklerini sana yaptırabilmek için. Oysa bir gerçek var ki sana dair yüksek sesle söylemekten korktuğun, geri geri itiverdiğin zihninde bana ne olacak ben nereden başlamalıyım sorusunun etrafında döne döne cevaplar arıyorsun.Bulamıyorsun. Normal olmalıyım!!!  En akla gelir cevap aşık olmalıyım diyorsun aşık olmak için seferber oluyorsun. O herkesi bir çırpıda bulan prens sana geldimi ormanın acemisi. Ağzında zehirli elma, öldün öleceksin nerede bu hıyar diyesin geliyor, masala ayıp olmasın bekliyorsun. Eee para kazanayım diyorsun bu arada. Alıyorsun cüceleri yanına bir iş kurayım. Cüceler ne iş yapar ağaç keser! kaçak kesim diyorsun ama olmaz ağaçlar lazım yarın öbür gün,  yük taşısak, iş kursak batırsak, cüceleri çalıştırıp zengin olsak, kim iş verir ki? Sınavı kazansa mesela sadece cücelerin gireceği bir  işe devin tanıdıkları var diye dev girer.  Biz yine el elde baş başta kapının dışında.  Bu da olmadı. Normal olmak için ne yapmak gerek? Ne yapmalı? Yazık değil mi o cücelere cücenin işini sen git deve ver dev ne anlar cücelikten. Hala normal olamamanın çaresizliği. Sordun soruşturdun emekli olmak gerek ilerde emekli olabilmek için çalıştın, cücelerle o masal senin bu masal senin. Bu cüceler bu prenses bir masal sahibi olamadan anlatılsın bitsin mi? Gökten düşürecek elmaları bile yok elalem ne der! Prensde yok ki ortalıkta  çekip çıkarsın. o kadar krallık o kadar orman sahibi ol, sen gel kıç kadar ormanda kaybol! Masalda kıç denir mi hiç ayıp, cezalısın, bir masal ceza aldın. Tuttuğun takımda hiç kazanamadı. kurtların olduğu bir ligte kuzular tutulur mu hiç? Ahh prenses ahh senin çektiklerin. Bilseydin üvey müvey anne derdin, ayrılmazdın dizi dibinden o zaman ne sınav derdi ne iş ne aş ne aşk. normal olmak neyine, çıkmazdın odandan, içine çekerdin mis gibi bencilliklerini yardımını esirgemezdin dost dediğin düşmanlarından. Bir kez olsun nasılsın diye sormayan insanlardan, uzun uzun dinlediğin uzun uzun anlatamadığın masallarla  insanlarla mutlu olmak gerekti bazen. En azından prens navigasyon aleti alana kadar... Oysa bütün aşklar gibi onada her kredi kartı 12 taksit yapmıyor mu?

İstediğim işi bulmak, kendimi zorla o işin sahibi yapmak 50 yaşından önce nasip olmayacak sanırım.

Ne kadar anlatsak boş bu masallar. Ben gözlerimi kapattığımda başka, açtığımda başka bir hayat görüyorum bazen aradığımın hangisi olduğunu göremiyorum. Bıkkınlık bu saatlerde vuruyor hep, gözlerimi kapatmadan hemen önce olan saatlerde. Gördüklerimin büyüsüne kapılıp uyandığımda boşluğa uyanmışlığın verdiği üzüntüyü yaşamak beni böyle yapıyor. Oysa ben herkesten çok isterdim masallardan iyi şeyler çıkarmayı, masallardaki gibi yaşamayı. Her cümlemi her günümü mutlu sonla bitirip kendime düşen elmayı ısırmayı, yedi cücelere en güzel işi bulup devi de kendi işine sokmayı. Ama uyandığım zaman geçecek. Olmadı bir aspirin alırım,  c vitaminini yüksek, birde gözlerimi açık tuttum mu bunlarda geçecek bunlarda...