7 Mayıs 2015 Perşembe

Nisan

Yine Nisan!
Yine her yer yeşil!
Yine aynı siyah gömlek!
Yine aynı tişört!
Hayaller, bakışlar, kavgalar, gözyaşları, papatyalar
Yağmurlar başladı.
Gözyaşları güneşi getirecek.

Sonra kırlara çıkacağım tek başıma. toplayacağım papatyaları; hiç yapmadığım o tacı yapacağım; takacağım başıma. Sonra fal bakacağım, belki çıkmaz istediğim ağlarım. Belkide toplamam.

Uzun uzun denize bakarım. Aklıma o turuncu kareli tişört gelir yine. İçinde saçma sapan bir kin!
Otururum çimende. Hep beklediğim gibi gelmeyişini beklerim. Sadece beklerim. Sen gelmezsin. Ben gitmem.


Sen sarı  papatyaları sevdin bense hep beyazları
Ah papatyalar
Ah o iri gözlerin, hiç tutmadığım elin.

Parçalar!

Adın öyle bir yerde duruyor ki 
Söküp atsam ölür bedenim.


O kadar beklerim ki seni; güneş güne dönmez, bulutlar ağlamaz olur. Sonra bir gelişin olur geceler yıldız dolar; gökyüzünden yağar ha yağar, hep yıldız yağar. adın gibi güzel yağar.

Araba hızla yol alırken, geçtiğimiz ağaçları saydım ama bir salıncak kuramadım o ağaçların dallarında. Hep gitmeler düşmüş bana ben gökyüzünü hiç seyretmedim.

Gözlerin doldursun hayalimi; nefesini duyayım ara sıra; yalnızlık neymiş!!!
Aşk! Sen gittiğin yerde kal; ben burada nefes alıyorum ikimizin yerine.

Rüya mı görüyormuşum? Ah nasıl da hayra yordum bu sabah seni beni! Uyanmak mıydı kabus? Uyusam yine okşar mıyım saçlarını???
  

Bütün sırlarım sende bitiyor sevgili, haykırıyorum işte!!! Güneşim ile bütün yıldızlarım kalktık sana geldik.

Sevgili bütün sırlarım senle bitiyor.


Arama ey sevgili arama nefes alıyorsun ya! İşte ben tam oradayım.


Şairin bahsettiği prangalar nerede? Hani bağlıydım ben onlara. Koşamıyorum öyle yorulmuşum ki hasretten. Şimdi kalkıp bana gelsen; bir "hoş geldin" ile başlasa her şey.


Toprak oldum ben; bütün çiçeklerim sana açıyor.


Tükenmeden bütün kelimelerim bir harfte buluşalım seninle. yeni bir kelime başlasın seninle, ben okumaya dayanamayayım. 


Mesafeler var sanıyorsun sen; aslında yoklar!!! 

....

Çok acıya bilirsin
Susmamak gelir içinden,
Haykırmak mesela çığlık çığlık
Ama Konuşmamalısın sen
Konuştuğun zaman anlamadılar seni Hiç
Anlatabildiklerinse fısıltı gibi geldi onlara

Çok kanayabilir yaran
Benzemez küçükken
Düştüğünde açılan yaralara
Ne annenin eli ne babanın pansumanı
Hiç işe yaramaz bu yaranda
Ama sen ilaç almamalısın

Çok mutlu görünebilirsin
Kahkahaların yaralarından gelen
Derin çığlıklar olabilir kimi zaman
Ama sen hep gülmelisin
Gülmek gelmeli hep içinden

Bir kahve yapmalısın kendine
Bir şarkı seçmelisin
Şarkıda bir nota bulmalısın kendin için
Sadece senin için her tekrarında nota
Adı gibi yakmalı içini
Kahvenden aldığın her yudumda özlemelisin onu
Not çaldıkça kalbini, ağlamalısın
Sadece o ezgide
O notada bilmelisin;
Seni bıraktığını,
İstemediğini,
Gelmeyeceğini,
Gitmeyeceğini.

Bir acı kanayabilir mutlu sandıklarında seni,
Tek özgürlüğün o gizli notada gelmeli sana.